Sorular ve Cevaplar
- 26-12-2011
- KATEGORİ Mehmet Teber
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Efendim merhabalar. Sizlerden gelen sorular eşliğinde çocuk dünyasında yolculuğa devam ediyoruz.
Selamün Aleyküm. 2007 Şubat doğumlu bir oğlum var. Kur’an-ı Kerim öğrenebileceği bir okula yazdırdım. Eşim pek okula gitmesini istemiyordu. Beni kırmamak için gönderdi. Oğlumun dersleri arkadaşlarına göre biraz geride. Nedeni evde fazla ders çalıştırmıyorum. Çünkü sıkılacağını düşünüyorum. Ben yanlış mı yapıyorum bilmiyorum. Hocası da daha çok çalıştırın diye ısrar ediyor. Ne yapmalıyım size sormak istiyorum. Bu yaştaki çocuğa Kuran-ı Kerim öğretmek doğru mu? Oğlum çok hareketli ve okul sabah 8.30 başlıyor akşam 15.30’da bitiyor.
Aleyküm selam. Çocuklarda sembollerle öğrenme 6-7 yaşında geçekleşir. Bu nedenle çocuğunuzun Kur’an-ı Kerim’i tam anlamıyla öğreneceği yaş bu yaşlardır. Bundan önceki süreçte hedef çocuğun Kur’an-ı öğrenmesi değil onunla meşgul olmasıdır. Mevla çocuklar Kur’an’a geçti diye daha çok sevap vermez. Meşgul olana, daha çok çabalayana sevap verir. Bir saat cüz çalışan birisi bazen bir saat Kur’an okuyandan daha çok sevap kazanabilir. 6-7 yaş öncesinde amaç çocuğun öğrenmesi değil, öğrenme sürecinde bulunmasıdır. Hedef bilinçaltının kutsal değerlerle yoğrulmasıdır. Bunu yaparken çocuğu sıkmak, zorlamak ileride çocukta kutsal değerlere karşı tepki oluşmasına neden olabilir. Çocuğunuz sizinle Kur’an çalışmaktan hoşlanıyorsa onunla çalışabilirsiniz. Ancak defalarca aynı sayfayı çalışsanız da kızmamalısınız. Önemli olan onunla birlikte çalışmak, ilerlemek değil. Zorlama, kızma, tehditle bu işi yaparsanız ona zarar vermiş olursunuz.
Sayın hocam. Benim 20, 16, 4.5 ve 3.5 yaşında (bir erkek, üç kız) dört çocugum var. Üçüncü kızım istediği bir şey olmayınca avazı çıktığı kadar ağlıyor, ayağıma yapışıyor, bırakmıyor. Kendisinden bir şey istediğimde “Yapmayacağımm, bu evde işleri ben mi yapmak zorundayım?” diyor. Oyuncaklarını dahi toplamıyor. Kızıma nasıl davranmalıyım? Nasıl sorumluluk kazandırabilirim? Yardımcı olursanız sevinirim.
Üçüncü kızınızın yaşını belirtmemişsiniz. Sanırım en küçük olan. Bu yaştaki çocuklar biraz asi, başına buyruk davranabilirler. Çünkü bu yaş çocuğun benliğini keşfetmeye başladığı dönemdir ve kendi düşüncelerini söylemekten keyif alır çocuk. Bu dönemde yapılacak olan çocukla birlikte ortak hareket etmektir. “Hadi odanı toplayalım, hadi beraber bu işleri yapalım” gibi. Odasını toplaması için söyleyerek sonuç alamıyorsanız hemen yönteminizi değiştirmelisiniz. Ortaya bir sepet koyup “Hadi basket oynayalım” diyerek oyuncakları beraber sepetin içine atabilirsiniz. Yarış yaparak onun daha çok basket atmasını sağlayabilirsiniz. İstediği bir şey olmadığında önce, göz hizasına gelip bir susturmak, sonra açıklama yapmak gerekir. Eğer ikna olmuyorsa ve istediği yapılmaması gerekiyorsa, onun ağlamalarına göz yummanız ve umursamamanız gerekir. Eğer, bıkar pes ederseniz, onun içindeki “Ağlarsam her istediğimi elde ederim.” inancı büyür ve işiniz her geçen gün daha da zorlaşır.
Merhaba. Benim 3.5 yaşında bir kızım var. Çok mızmız bir çocuk, çoğu istediğini mızmızlanarak istiyor. “Kızım böyle yaparsan istediğini yapmam düzgün konuş” diyorum her seferinde, yok olmuyor. Çoğu kez “Oram ağrıyor, ya da şuramı buramı ov” diye sızlanıyor. Gece bizimle yatıyor bazen. Rahat bir saat ovduruyor. “Şöyle ov, yok böyle…” Sanki doksanlık nine gibi. Onu giydirmek soymak bir sorun, kendi ağırlığını bana veriyor, kendini yere bırakıyor. O ha bire kıkırdıyor, çok keyif alıyor. Ama ben yoruluyorum. Dediğimi dinlemediği için de sinirleniyorum. Bir de oyuncak hastası mı artık… Elinde sürekli bir oyuncak oluyor, bazen iki eli de dolu oluyor. Tuvalete bile giderken oyuncakla gidiyor. Bir türlü bıraktıramıyorum, giyinirken soyunurken bile oyuncağı elinden eline veriyor yere bırakmıyor. Bir de oyuncaklarını kimseye vermiyor. Kendinden küçüğe bile. Dışarı çıkarken illa elinde oyuncak olacak. Normal mi? Tedirginim. Anne-baba olarak bizim mi eksiğimizden kaynaklanıyor? Cevaplarsanız sevinirim. Allah razı olsun…
Merhaba, aile ortamınızı tam olarak bilmiyorum ama sanırım çocuğunuz daha fazla sevgi ve ilgi istiyor. Sizinle birlikte daha çok vakit geçirmek istiyor olabilir. Çocuğunuzun sevgi deposunu doldurmanız gerekebilir. Bunu da sizinle birlikte yapmaktan keyif aldığı şeyleri her gün en az yarım saat yerine getirerek yapabilirsiniz. “Hadi kızım bugün beraber ne yapalım” diye sorun ve onun belirlediği istikamette onunla kaliteli vakit geçirin. Bu dönemde bir oyuncağa bağlanma normaldir. Paylaşmayı öğretmek için ona bir şey aldığınızda onun arkadaşlarına da alın ve kendi eliyle vermesini sağlayın. Bunu haftada bir yapmanız yerinde olur.
Selamün Aleyküm hocam. 2006 Eylül doğumlu bir oğlum 11 aylık da bir kızım var. Oğlum 3 yaşından sonra konuşmaya başladı. Geçen sene kreşe gönderdik çok fazla konuşamadığından bizi RAM'a (Rehberlik Araştırma Merkezi) yönlendirdiler. Oraya başladıktan sonra kekelemeye başladı. RAM'a çok devam edemedik. Şu an hala kekeliyor. İstediği olmadığında çok hırçın. Çok fazla arkadaşı yok, anlaşmakta zorlanıyor. Sinirli. Konuşamadığından olduğunu biliyorum ama çok üzülüyorum. Ben de çok sinirliyim annesi olarak. Çok sabırlı da değilim. O yüzden herhalde babaya çok düşkün. Hep onunla yatmak istiyor. Yanından kalktığında o da uyanıyor. Baba da bu yüzden sıkıntı çekiyor. Hocam ne yapmamız gerekiyor? Nereye götürmeliyiz? Bir de kreşe gidiyordu, çok sık hasta oluyor diye aldık. Ne yapmamızı tavsiye edersiniz?
Aleyküm Selam. Çocuklarda konuşma gecikmesinin birçok nedeni var. Genetik nedenler, anne babanın şivelerinin hızlı ya da anlaşılmaz olması, çocuğu aşırı derecede ekran karşısında bırakmak gibi. Kendini konuşarak ifade edemeyen çocuklar haliyle sinirli olurlar bu normal bir durum. Genelde RAM’lar bu konuda pek çalışma yapmazlar. Bu durumu çözebilmek için öncelikle yapmanız gereken çocuğunuzla gün içinde birkaç defa onun istediği oyunları oynamak, bu esnada kekelemiş bile olsa bunları umursamamaktır. “Düzgün konuş” oğlum gibi uyarıcı telkinler çocukların daha fazla konuşmasını engeller. Bunun yanında onunla birlikte her gün bir masal okumak, onun dil becerisini geliştirebilir. Aslında kreşler çocukların açılması için birebirdir. Arkadaş ortamında çocuk zaman içinde kendini ifade etmeyi öğrenir. Çocuğunuz kreşe gitmese de haftanın çoğu gününde arkadaşları ile bir araya gelmelidir. Eğer bu dediklerimden de bir sonuç alamazsanız, bir konuşma terapisti, konuşma ve dil bozuklukları uzmanı ya da bir pedagogdan yardım almanız yerinde olabilir.
Merhaba! Çocugumu hic ikna edemiyorum örneğin bir yere gittimizde bir kişiyi görsün onunla onun evine gitmek istiyor ya da bir yere gittimizde farklı cocuklarla iletişim kuramıyor ne yapmam gerek?
Merhabalar, çocuğunuzun yaşını belirtirseniz daha iyi olur. Ayrıca durumu dana net açıklarsanız seviniriz. Bir yandan gördükleriyle onların evine gitmek isteyen, öte yandan arkadaşlık kurmayan bir çocuk var öyle mi? Kimlerin evine gitmek istiyor. Kimlerle arkadaşlık kuramıyor?
Sorularınızı bu sayfanın altına yorum olarak yazabileceğiniz gibi, iletisim@cocukaile.net adresinden de iletebilirsiniz.
Mehmet Teber
Psikolojik Danışman & Pedagog
www.mehmetteber.com
Selamün Aleyküm. 2007 Şubat doğumlu bir oğlum var. Kur’an-ı Kerim öğrenebileceği bir okula yazdırdım. Eşim pek okula gitmesini istemiyordu. Beni kırmamak için gönderdi. Oğlumun dersleri arkadaşlarına göre biraz geride. Nedeni evde fazla ders çalıştırmıyorum. Çünkü sıkılacağını düşünüyorum. Ben yanlış mı yapıyorum bilmiyorum. Hocası da daha çok çalıştırın diye ısrar ediyor. Ne yapmalıyım size sormak istiyorum. Bu yaştaki çocuğa Kuran-ı Kerim öğretmek doğru mu? Oğlum çok hareketli ve okul sabah 8.30 başlıyor akşam 15.30’da bitiyor.
Aleyküm selam. Çocuklarda sembollerle öğrenme 6-7 yaşında geçekleşir. Bu nedenle çocuğunuzun Kur’an-ı Kerim’i tam anlamıyla öğreneceği yaş bu yaşlardır. Bundan önceki süreçte hedef çocuğun Kur’an-ı öğrenmesi değil onunla meşgul olmasıdır. Mevla çocuklar Kur’an’a geçti diye daha çok sevap vermez. Meşgul olana, daha çok çabalayana sevap verir. Bir saat cüz çalışan birisi bazen bir saat Kur’an okuyandan daha çok sevap kazanabilir. 6-7 yaş öncesinde amaç çocuğun öğrenmesi değil, öğrenme sürecinde bulunmasıdır. Hedef bilinçaltının kutsal değerlerle yoğrulmasıdır. Bunu yaparken çocuğu sıkmak, zorlamak ileride çocukta kutsal değerlere karşı tepki oluşmasına neden olabilir. Çocuğunuz sizinle Kur’an çalışmaktan hoşlanıyorsa onunla çalışabilirsiniz. Ancak defalarca aynı sayfayı çalışsanız da kızmamalısınız. Önemli olan onunla birlikte çalışmak, ilerlemek değil. Zorlama, kızma, tehditle bu işi yaparsanız ona zarar vermiş olursunuz.
Sayın hocam. Benim 20, 16, 4.5 ve 3.5 yaşında (bir erkek, üç kız) dört çocugum var. Üçüncü kızım istediği bir şey olmayınca avazı çıktığı kadar ağlıyor, ayağıma yapışıyor, bırakmıyor. Kendisinden bir şey istediğimde “Yapmayacağımm, bu evde işleri ben mi yapmak zorundayım?” diyor. Oyuncaklarını dahi toplamıyor. Kızıma nasıl davranmalıyım? Nasıl sorumluluk kazandırabilirim? Yardımcı olursanız sevinirim.
Üçüncü kızınızın yaşını belirtmemişsiniz. Sanırım en küçük olan. Bu yaştaki çocuklar biraz asi, başına buyruk davranabilirler. Çünkü bu yaş çocuğun benliğini keşfetmeye başladığı dönemdir ve kendi düşüncelerini söylemekten keyif alır çocuk. Bu dönemde yapılacak olan çocukla birlikte ortak hareket etmektir. “Hadi odanı toplayalım, hadi beraber bu işleri yapalım” gibi. Odasını toplaması için söyleyerek sonuç alamıyorsanız hemen yönteminizi değiştirmelisiniz. Ortaya bir sepet koyup “Hadi basket oynayalım” diyerek oyuncakları beraber sepetin içine atabilirsiniz. Yarış yaparak onun daha çok basket atmasını sağlayabilirsiniz. İstediği bir şey olmadığında önce, göz hizasına gelip bir susturmak, sonra açıklama yapmak gerekir. Eğer ikna olmuyorsa ve istediği yapılmaması gerekiyorsa, onun ağlamalarına göz yummanız ve umursamamanız gerekir. Eğer, bıkar pes ederseniz, onun içindeki “Ağlarsam her istediğimi elde ederim.” inancı büyür ve işiniz her geçen gün daha da zorlaşır.
Merhaba. Benim 3.5 yaşında bir kızım var. Çok mızmız bir çocuk, çoğu istediğini mızmızlanarak istiyor. “Kızım böyle yaparsan istediğini yapmam düzgün konuş” diyorum her seferinde, yok olmuyor. Çoğu kez “Oram ağrıyor, ya da şuramı buramı ov” diye sızlanıyor. Gece bizimle yatıyor bazen. Rahat bir saat ovduruyor. “Şöyle ov, yok böyle…” Sanki doksanlık nine gibi. Onu giydirmek soymak bir sorun, kendi ağırlığını bana veriyor, kendini yere bırakıyor. O ha bire kıkırdıyor, çok keyif alıyor. Ama ben yoruluyorum. Dediğimi dinlemediği için de sinirleniyorum. Bir de oyuncak hastası mı artık… Elinde sürekli bir oyuncak oluyor, bazen iki eli de dolu oluyor. Tuvalete bile giderken oyuncakla gidiyor. Bir türlü bıraktıramıyorum, giyinirken soyunurken bile oyuncağı elinden eline veriyor yere bırakmıyor. Bir de oyuncaklarını kimseye vermiyor. Kendinden küçüğe bile. Dışarı çıkarken illa elinde oyuncak olacak. Normal mi? Tedirginim. Anne-baba olarak bizim mi eksiğimizden kaynaklanıyor? Cevaplarsanız sevinirim. Allah razı olsun…
Merhaba, aile ortamınızı tam olarak bilmiyorum ama sanırım çocuğunuz daha fazla sevgi ve ilgi istiyor. Sizinle birlikte daha çok vakit geçirmek istiyor olabilir. Çocuğunuzun sevgi deposunu doldurmanız gerekebilir. Bunu da sizinle birlikte yapmaktan keyif aldığı şeyleri her gün en az yarım saat yerine getirerek yapabilirsiniz. “Hadi kızım bugün beraber ne yapalım” diye sorun ve onun belirlediği istikamette onunla kaliteli vakit geçirin. Bu dönemde bir oyuncağa bağlanma normaldir. Paylaşmayı öğretmek için ona bir şey aldığınızda onun arkadaşlarına da alın ve kendi eliyle vermesini sağlayın. Bunu haftada bir yapmanız yerinde olur.
Selamün Aleyküm hocam. 2006 Eylül doğumlu bir oğlum 11 aylık da bir kızım var. Oğlum 3 yaşından sonra konuşmaya başladı. Geçen sene kreşe gönderdik çok fazla konuşamadığından bizi RAM'a (Rehberlik Araştırma Merkezi) yönlendirdiler. Oraya başladıktan sonra kekelemeye başladı. RAM'a çok devam edemedik. Şu an hala kekeliyor. İstediği olmadığında çok hırçın. Çok fazla arkadaşı yok, anlaşmakta zorlanıyor. Sinirli. Konuşamadığından olduğunu biliyorum ama çok üzülüyorum. Ben de çok sinirliyim annesi olarak. Çok sabırlı da değilim. O yüzden herhalde babaya çok düşkün. Hep onunla yatmak istiyor. Yanından kalktığında o da uyanıyor. Baba da bu yüzden sıkıntı çekiyor. Hocam ne yapmamız gerekiyor? Nereye götürmeliyiz? Bir de kreşe gidiyordu, çok sık hasta oluyor diye aldık. Ne yapmamızı tavsiye edersiniz?
Aleyküm Selam. Çocuklarda konuşma gecikmesinin birçok nedeni var. Genetik nedenler, anne babanın şivelerinin hızlı ya da anlaşılmaz olması, çocuğu aşırı derecede ekran karşısında bırakmak gibi. Kendini konuşarak ifade edemeyen çocuklar haliyle sinirli olurlar bu normal bir durum. Genelde RAM’lar bu konuda pek çalışma yapmazlar. Bu durumu çözebilmek için öncelikle yapmanız gereken çocuğunuzla gün içinde birkaç defa onun istediği oyunları oynamak, bu esnada kekelemiş bile olsa bunları umursamamaktır. “Düzgün konuş” oğlum gibi uyarıcı telkinler çocukların daha fazla konuşmasını engeller. Bunun yanında onunla birlikte her gün bir masal okumak, onun dil becerisini geliştirebilir. Aslında kreşler çocukların açılması için birebirdir. Arkadaş ortamında çocuk zaman içinde kendini ifade etmeyi öğrenir. Çocuğunuz kreşe gitmese de haftanın çoğu gününde arkadaşları ile bir araya gelmelidir. Eğer bu dediklerimden de bir sonuç alamazsanız, bir konuşma terapisti, konuşma ve dil bozuklukları uzmanı ya da bir pedagogdan yardım almanız yerinde olabilir.
Merhaba! Çocugumu hic ikna edemiyorum örneğin bir yere gittimizde bir kişiyi görsün onunla onun evine gitmek istiyor ya da bir yere gittimizde farklı cocuklarla iletişim kuramıyor ne yapmam gerek?
Merhabalar, çocuğunuzun yaşını belirtirseniz daha iyi olur. Ayrıca durumu dana net açıklarsanız seviniriz. Bir yandan gördükleriyle onların evine gitmek isteyen, öte yandan arkadaşlık kurmayan bir çocuk var öyle mi? Kimlerin evine gitmek istiyor. Kimlerle arkadaşlık kuramıyor?
Sorularınızı bu sayfanın altına yorum olarak yazabileceğiniz gibi, iletisim@cocukaile.net adresinden de iletebilirsiniz.
Mehmet Teber
Psikolojik Danışman & Pedagog
www.mehmetteber.com
34 Yorum Yorum Yaz