Suçları Neydi Diye Sorulduğunda!
- 12-07-2019
- KATEGORİ Duyun Sesimi
- YAZAR Sema Maraşlı
Sevim ablanın oğlundan haber var.
Sevim Eraydın genç evlilik mağduru hanımların Sevim annesi. Bir yandan kendi derdi, bir yandan onların dertleri ile dertlenip genç evlilik mağduru hanımların sesini duyurmaya çalışıyor.
Okuyucularım konuyu biliyorlar, bilmeyenler yazının altındaki linki tıklayıp daha geniş bilgi alabilirler.
Kısaca, Sevim ablanın ailesi genç evlilik mağduru. 6 yıl önce gelini 15 oğlu 16 yaşında genç evlilik yaptıkları için oğlu 4 yıl 5 ay 10 gün ceza almıştı. Oğlunun hapse girmesiyle ailenin bütün düzeni bozulmuş. Sevim hanımın eşi felçli. Evi geçindiren oğlu hapse girince gelini, torunu, kızı mağdur oldular, kiralarını bile ödeyemez durumda kaldılar.
Bu süreçte felçli kocası üzüntüden kanser oldu. Birikmiş Bağkur borcu yüzünden devlet hastanesinde tedavi ettiremiyorlar. Özel hastanelerin fiyatı belli. Maddi imkansızlıklardan hastaneye yatış yaptıramadıkları için Sevim abla ara ara fenalaşan kocasını gece gündüz demeden hastaneye, acile taşıyor.
Bu arada sıkıntı stres ve yorgunluktan Sevim ablada aşırı başağrıları ile ileri derecede boyun fıtığı çıktı." Acil ameliyat" dediler fakat bu tabii mümkün değil, kocasının bakımını sağlamak yürüyemeyen kendi bakımını yapamayan kocasını hastanelere taşımak zorunda. Ayrıca kendi ameliyat masrafını da karşılayacak durumu yok. Geçen birlikte televizyon programına katıldık uykusuzluktan yorgunluktan konuşacak hali yoktu.
Sevim abla dört gözle oğlunun hapiste çıkmasını bekliyordu. Oğlunun 2 yıl sonra denetimli serbestlikle çıkma hakkı vardı: “Oğlum gelsin yükümü alır, oğlum gelsin çalışır bize bakar, oğlum gelsin babasını yüklenir hastaneye götürür…” diye umutla bekliyordu.
“Ancak oğlum gelince ameliyat olabilirim.” demişti. Oğlu çıkmadan ona işi bakıyordu bir taraftan. Fakat maalesef ki bütün ümitleri suya düştü. Oğlu Serkan geçen hafta hapisten çıktı. Ailenin sevince maalesef uzun sürmedi. Oğluna ev hapsi verildiğini öğrendiler.
Görevliler bir hafta sonra gelip ailenin umudu 24 yaşında gencecik adamın ayağına kelepçe taktılar. Suçu ne? Genç evlenmek. Duvara da evden çıkarsa alarm verecek bir alet takıp gitmişler. Bu arada kelepçe takılana kadar geçin sürede bir hafta boş durmasın (!) diye de belediyeden bedava çöp toplama işi vermişler. Hasta baba yine anneye kaldı. O çöp toplamaya gitti, daha özgürlüğün tadını alamadan, ailesini doyamadan.
Sevim abla yine uğraşıp didinip çırpındı yetkililere, siyasilere kocasını durumunu anlattı. Yapılan iyilik (!) ise şu oldu. Ev hapsi akşam 9 dan sabah 7 ye kadar yapıldı. Fakat gündüz de gidip belediyede bedava çalışması gerekecek. Cezaevi otelinin parasını ödemek için.
Ceza otelin fiyatı 27 lira
Eskiden beri insanlar “Devlet hapiste suçluları besliyor” diye söylenirdi bir mağduriyete uğradıkları zaman. Oysa kazın ayağı hiç öyle değilmiş.
Cezaevleri ücretliymiş hem de otel gibi günlük üzerinden. Cezaevinin günlüğü şu anda 27 liraymış. Cezaevindeki kişinin ailesi o içerideyken ödeyebilirse kişi çıkınca serbest oluyor, ödeyememişse kişi çıkınca borcu bitene kadar kendine gösterilen işte bedava çalışmak zorundaymış. İçerdeyken ailesi para göndermezse çay içemiyor.
Sevim abla bir yandan kocasının hastane masrafları ile ev ahalisinin geçimini sağlamak için çırpındığı için tabii ceza otelinin masrafını ödeyemedi. Şimdi de oğlu ceza otelinde yattığı iki yılın ücretinin karşılığı olarak bir yıl belediyede bedava çalışacakmış.
Allahım ne zulümler ne zulümler… Hayır suçlu olsa delikanlı insanın bu kadar zoruna gitmez. Suçu ne? Genç evlenmek. Gencecik hayatından iki yıl hapiste gitti ki Serkan genç evli olanların içinde en az ceza alanlardan biri. Aynı şartlarda 18 yaş altı evlilik cezası on yıl on yedi yıl alanlar var.
Ve severek gönüllü evlilik yapan 18 yaş altı genç evlilik mağduru kadınlar da hapisteki kocalarının otel masrafını ödeyemezlerse kocaları çıktığında onların kocası da bedava çalışmak zorunda kalacak.
Kadınların çoğu maddi sıkıntı içinde. Çoğu kaçarak evlendiği için kendi ailesi ve eşinin ailesi tarafından yeterince destek görmüyorlar. Zaten çoğunun kendi ailesi de kendi geçimini zor sağlıyor, bir de damatlarının ya da oğullarının otel (!) masrafını karşılayacak durumları yok.
Genç evliliğe engel olacaklarmış. Zenginlerin çocukları evlenmiyor genellikle 18 yaş altında. Garibanların çocukları çoğunlukla bunlar. Zaten okumuyorlar. Zina yapmayıp evlendiler diye bu kadar zulüm yapılmaz.
Serkan’nın ayağına kelepçe takılırken 7 yaşındaki kızı Ada çok ağlamış: “Babamı yine mi götüreceksiniz?” diye. Babası ilk tutuklandığında çocuğun gözü önünde kelepçelendiği için o zaman çok korkmuş. Çocuk beş ve yedi yaş arası babasını görmek için cezaevi kapılarında beklediği için. O ve onun gibi on altı bin çocuk babasız büyüyor, anne-babası genç evlendiği içi. Ki bu sayının ben çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Bu sekizbin aile sesini duyurabilmiş aileler. Yakalanma korkusu ile kaçanlar çok var. Bu çocuklar geleceğin gençleri olacaklar.
Serkan”ın ayağına takılan parangaların alanı evin içi kadar. Balkona çıksa alarm verecekmiş ve bir kez çalsa tekrar hapse dönecek.
Felçli ve hasta babası gece hastalandığında, hasta annesi yüklenip götürecek hastaneye. Gencecik adam bakıp kalacak.
Hastane masrafları, evin kirası, eve ekmek parası bütün bunların altından kalkamayan anneye kalacak yine.
Ey adalet neredesin?
Bu genç adamların, eşlerinin ve çocuklarının gözyaşları herkesten çıkacak. Mazlumun ahı mutlaka çıkar.
Bizlere de hem genç evlilere geçmişe yönelik af ve yeni mağduriyetler oluşmasın diye kanunda düzenleme yapılması için çabalamak düşüyor.
Hem de maddi olarak Sevim abla gibi hem hastalık hem yoklukla mücadele edenlere öncelikli olarak maddi destek olmak. Ben yardım etmek isteyenler olabilir diye hesap numarasını paylaşıyorum.
Sevim Eraydın TR690006701000000094911028
Yapı kredi bankası
Bizim uyuyan STK larımızdan bunca duyuruya henüz bir yardım gelmedi.
Bizim duyurularla gönlü zengin, duyarlı insanlarımızın yardımıyla hayatlarını devam ettirmeye çabalıyorlar. Hastane masrafları onları çok zorluyor.
Kocasının durumunu duyurmak için Meclise giden ve mecliste düşüp çenesi kırılan, çiğneme yetisini kaybeden gelini Gamze'nin durumunu duyurmuştum ve sağ olsunlar sağlıkçı okurlarım ilgilenip doktorlarla irtibata geçirmişlerdi ücretsiz.
Sevim ablanın kocası içinde bir özel hastane masrafları üstlense yatış yaptırsalar tedavi etseler ne iyi olur. Yoksa da biz elimizden geldiği kadar destek olacağız.
Eğer bu kanun düzelmezse, düzenlene kadar Müslüman ülkede evlilik suçundan kocası, oğlu hapse düşen bu mağdur kadınlara bir yardım derneği kurulabilir. Bir şeyler yapmak lazım. Böyle seyredemeyiz.
Ey Hükumet Yetkilileri! Ne yaptığınızın farkında mısınız?
Ayağına kelepçe taktığınız, çocuğunun, hanımının önünde aciz bıraktığınız adamın tek suçu genç evlenmek.
Bir gece vakti saat 3 de evini basıp bir terörist gibi yakaladığınız gençlerin tek suçu genç evlenmek. Onlar bu memleketin gençleri. Onlara reva gördüğünüz bu cezayı asla hak etmiyorlar.
Yaptıklarınızdan ve yapmadıklarımızdan, haksızlık karşısında susan, duyan gören okuyan haberi olan hepimiz sorumluyuz.
Hükumet Yetkilileri!
Ve
Milletvekilleri!
Hangi partiden olduğunuz önemli değil, vebaldesiniz.
Tüm bu zulümlere sesiz kalmanın Allah indinde hesabının olmadığını mı düşünüyorsunuz?
Allah’ın adaleti var. Hesap günü var.
Başta genç evlendiği için kocası hapse atılan, kirasını ödeyemediği için evinden atılan bunu da üzülmesin diye hayat arkadaşına , hapisteki kocasına anlatamayan ve bir görüş sonrası cezaevi kapısında yığılıp ölen Emine Karakaya olmak üzere bu aileler ve çocukları diğer tarafta “Suçumuz neydi?” diye yakanıza yapışacaklar.
Allah (c.c) o dehşetli günde, bu dünyadaki imtihan sorularınızın cevabını alırken "mazlumların gözyaşlarının hesabını verirken "Suçları neydi diye" sorulduğunda “Avrupa Birliğine girmek için yaptık” cevabınıza nasıl karşılık alacaksınız hiç merak etmiyor musunuz? Bence biraz edin. Allah’tan korkun.
Konu ile ilgili daha önce yazdığım yazı. Yardım etmek isteyenler için.
http://www.cocukaile.net/bir-yardim-talebi/
#GençEvlilereÖzgürlük
#İstanbulSözleşmesiCinayettir
Serkan"n ayağındaki kelepçe ve duvardaki kontrol cihazı
Sevim Eraydın genç evlilik mağduru hanımların Sevim annesi. Bir yandan kendi derdi, bir yandan onların dertleri ile dertlenip genç evlilik mağduru hanımların sesini duyurmaya çalışıyor.
Okuyucularım konuyu biliyorlar, bilmeyenler yazının altındaki linki tıklayıp daha geniş bilgi alabilirler.
Kısaca, Sevim ablanın ailesi genç evlilik mağduru. 6 yıl önce gelini 15 oğlu 16 yaşında genç evlilik yaptıkları için oğlu 4 yıl 5 ay 10 gün ceza almıştı. Oğlunun hapse girmesiyle ailenin bütün düzeni bozulmuş. Sevim hanımın eşi felçli. Evi geçindiren oğlu hapse girince gelini, torunu, kızı mağdur oldular, kiralarını bile ödeyemez durumda kaldılar.
Bu süreçte felçli kocası üzüntüden kanser oldu. Birikmiş Bağkur borcu yüzünden devlet hastanesinde tedavi ettiremiyorlar. Özel hastanelerin fiyatı belli. Maddi imkansızlıklardan hastaneye yatış yaptıramadıkları için Sevim abla ara ara fenalaşan kocasını gece gündüz demeden hastaneye, acile taşıyor.
Bu arada sıkıntı stres ve yorgunluktan Sevim ablada aşırı başağrıları ile ileri derecede boyun fıtığı çıktı." Acil ameliyat" dediler fakat bu tabii mümkün değil, kocasının bakımını sağlamak yürüyemeyen kendi bakımını yapamayan kocasını hastanelere taşımak zorunda. Ayrıca kendi ameliyat masrafını da karşılayacak durumu yok. Geçen birlikte televizyon programına katıldık uykusuzluktan yorgunluktan konuşacak hali yoktu.
Sevim abla dört gözle oğlunun hapiste çıkmasını bekliyordu. Oğlunun 2 yıl sonra denetimli serbestlikle çıkma hakkı vardı: “Oğlum gelsin yükümü alır, oğlum gelsin çalışır bize bakar, oğlum gelsin babasını yüklenir hastaneye götürür…” diye umutla bekliyordu.
“Ancak oğlum gelince ameliyat olabilirim.” demişti. Oğlu çıkmadan ona işi bakıyordu bir taraftan. Fakat maalesef ki bütün ümitleri suya düştü. Oğlu Serkan geçen hafta hapisten çıktı. Ailenin sevince maalesef uzun sürmedi. Oğluna ev hapsi verildiğini öğrendiler.
Görevliler bir hafta sonra gelip ailenin umudu 24 yaşında gencecik adamın ayağına kelepçe taktılar. Suçu ne? Genç evlenmek. Duvara da evden çıkarsa alarm verecek bir alet takıp gitmişler. Bu arada kelepçe takılana kadar geçin sürede bir hafta boş durmasın (!) diye de belediyeden bedava çöp toplama işi vermişler. Hasta baba yine anneye kaldı. O çöp toplamaya gitti, daha özgürlüğün tadını alamadan, ailesini doyamadan.
Sevim abla yine uğraşıp didinip çırpındı yetkililere, siyasilere kocasını durumunu anlattı. Yapılan iyilik (!) ise şu oldu. Ev hapsi akşam 9 dan sabah 7 ye kadar yapıldı. Fakat gündüz de gidip belediyede bedava çalışması gerekecek. Cezaevi otelinin parasını ödemek için.
Ceza otelin fiyatı 27 lira
Eskiden beri insanlar “Devlet hapiste suçluları besliyor” diye söylenirdi bir mağduriyete uğradıkları zaman. Oysa kazın ayağı hiç öyle değilmiş.
Cezaevleri ücretliymiş hem de otel gibi günlük üzerinden. Cezaevinin günlüğü şu anda 27 liraymış. Cezaevindeki kişinin ailesi o içerideyken ödeyebilirse kişi çıkınca serbest oluyor, ödeyememişse kişi çıkınca borcu bitene kadar kendine gösterilen işte bedava çalışmak zorundaymış. İçerdeyken ailesi para göndermezse çay içemiyor.
Sevim abla bir yandan kocasının hastane masrafları ile ev ahalisinin geçimini sağlamak için çırpındığı için tabii ceza otelinin masrafını ödeyemedi. Şimdi de oğlu ceza otelinde yattığı iki yılın ücretinin karşılığı olarak bir yıl belediyede bedava çalışacakmış.
Allahım ne zulümler ne zulümler… Hayır suçlu olsa delikanlı insanın bu kadar zoruna gitmez. Suçu ne? Genç evlenmek. Gencecik hayatından iki yıl hapiste gitti ki Serkan genç evli olanların içinde en az ceza alanlardan biri. Aynı şartlarda 18 yaş altı evlilik cezası on yıl on yedi yıl alanlar var.
Ve severek gönüllü evlilik yapan 18 yaş altı genç evlilik mağduru kadınlar da hapisteki kocalarının otel masrafını ödeyemezlerse kocaları çıktığında onların kocası da bedava çalışmak zorunda kalacak.
Kadınların çoğu maddi sıkıntı içinde. Çoğu kaçarak evlendiği için kendi ailesi ve eşinin ailesi tarafından yeterince destek görmüyorlar. Zaten çoğunun kendi ailesi de kendi geçimini zor sağlıyor, bir de damatlarının ya da oğullarının otel (!) masrafını karşılayacak durumları yok.
Genç evliliğe engel olacaklarmış. Zenginlerin çocukları evlenmiyor genellikle 18 yaş altında. Garibanların çocukları çoğunlukla bunlar. Zaten okumuyorlar. Zina yapmayıp evlendiler diye bu kadar zulüm yapılmaz.
Serkan’nın ayağına kelepçe takılırken 7 yaşındaki kızı Ada çok ağlamış: “Babamı yine mi götüreceksiniz?” diye. Babası ilk tutuklandığında çocuğun gözü önünde kelepçelendiği için o zaman çok korkmuş. Çocuk beş ve yedi yaş arası babasını görmek için cezaevi kapılarında beklediği için. O ve onun gibi on altı bin çocuk babasız büyüyor, anne-babası genç evlendiği içi. Ki bu sayının ben çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Bu sekizbin aile sesini duyurabilmiş aileler. Yakalanma korkusu ile kaçanlar çok var. Bu çocuklar geleceğin gençleri olacaklar.
Serkan”ın ayağına takılan parangaların alanı evin içi kadar. Balkona çıksa alarm verecekmiş ve bir kez çalsa tekrar hapse dönecek.
Felçli ve hasta babası gece hastalandığında, hasta annesi yüklenip götürecek hastaneye. Gencecik adam bakıp kalacak.
Hastane masrafları, evin kirası, eve ekmek parası bütün bunların altından kalkamayan anneye kalacak yine.
Ey adalet neredesin?
Bu genç adamların, eşlerinin ve çocuklarının gözyaşları herkesten çıkacak. Mazlumun ahı mutlaka çıkar.
Bizlere de hem genç evlilere geçmişe yönelik af ve yeni mağduriyetler oluşmasın diye kanunda düzenleme yapılması için çabalamak düşüyor.
Hem de maddi olarak Sevim abla gibi hem hastalık hem yoklukla mücadele edenlere öncelikli olarak maddi destek olmak. Ben yardım etmek isteyenler olabilir diye hesap numarasını paylaşıyorum.
Sevim Eraydın TR690006701000000094911028
Yapı kredi bankası
Bizim uyuyan STK larımızdan bunca duyuruya henüz bir yardım gelmedi.
Bizim duyurularla gönlü zengin, duyarlı insanlarımızın yardımıyla hayatlarını devam ettirmeye çabalıyorlar. Hastane masrafları onları çok zorluyor.
Kocasının durumunu duyurmak için Meclise giden ve mecliste düşüp çenesi kırılan, çiğneme yetisini kaybeden gelini Gamze'nin durumunu duyurmuştum ve sağ olsunlar sağlıkçı okurlarım ilgilenip doktorlarla irtibata geçirmişlerdi ücretsiz.
Sevim ablanın kocası içinde bir özel hastane masrafları üstlense yatış yaptırsalar tedavi etseler ne iyi olur. Yoksa da biz elimizden geldiği kadar destek olacağız.
Eğer bu kanun düzelmezse, düzenlene kadar Müslüman ülkede evlilik suçundan kocası, oğlu hapse düşen bu mağdur kadınlara bir yardım derneği kurulabilir. Bir şeyler yapmak lazım. Böyle seyredemeyiz.
Ey Hükumet Yetkilileri! Ne yaptığınızın farkında mısınız?
Ayağına kelepçe taktığınız, çocuğunun, hanımının önünde aciz bıraktığınız adamın tek suçu genç evlenmek.
Bir gece vakti saat 3 de evini basıp bir terörist gibi yakaladığınız gençlerin tek suçu genç evlenmek. Onlar bu memleketin gençleri. Onlara reva gördüğünüz bu cezayı asla hak etmiyorlar.
Yaptıklarınızdan ve yapmadıklarımızdan, haksızlık karşısında susan, duyan gören okuyan haberi olan hepimiz sorumluyuz.
Hükumet Yetkilileri!
Ve
Milletvekilleri!
Hangi partiden olduğunuz önemli değil, vebaldesiniz.
Tüm bu zulümlere sesiz kalmanın Allah indinde hesabının olmadığını mı düşünüyorsunuz?
Allah’ın adaleti var. Hesap günü var.
Başta genç evlendiği için kocası hapse atılan, kirasını ödeyemediği için evinden atılan bunu da üzülmesin diye hayat arkadaşına , hapisteki kocasına anlatamayan ve bir görüş sonrası cezaevi kapısında yığılıp ölen Emine Karakaya olmak üzere bu aileler ve çocukları diğer tarafta “Suçumuz neydi?” diye yakanıza yapışacaklar.
Allah (c.c) o dehşetli günde, bu dünyadaki imtihan sorularınızın cevabını alırken "mazlumların gözyaşlarının hesabını verirken "Suçları neydi diye" sorulduğunda “Avrupa Birliğine girmek için yaptık” cevabınıza nasıl karşılık alacaksınız hiç merak etmiyor musunuz? Bence biraz edin. Allah’tan korkun.
Konu ile ilgili daha önce yazdığım yazı. Yardım etmek isteyenler için.
http://www.cocukaile.net/bir-yardim-talebi/
#GençEvlilereÖzgürlük
#İstanbulSözleşmesiCinayettir
Serkan"n ayağındaki kelepçe ve duvardaki kontrol cihazı
17 Yorum Yorum Yaz