Çocuklar Anneleri Büyütür



İyi kitaplar, sadece yazıldıkları konuda değil, hayatın diğer alanlarında da size bir bakış açısı kazandırır, taşların yerine oturmasını sağlar.Tuğba Akbey İnan’ın kitabını bu nedenle merakla bekliyordum. Daha önce onun seminerlerine katılmış, özel sohbet imkanı bulmuş biri olarak kitabını da bir an evvel okumak istedim. Kitabın adı “Çocuklar Anneleri Büyütür”. Profil Yayınları’nın “Aile Kitaplığı” serisinden Nisan 2016’da yayımlandı.

Sadece isme bakıp “anneler ve çocuk eğitimi hakkında bir kitap, hmmm okumasam da olur” zannına yenik düşmemenizi tavsiye edebilirim. Eskiden kızların yemek yemesine bakılır, sonra gelin olarak alıp almamaya karar verirlermiş. Çabuk yemek yiyorsa hızlı iş tutar, diye. Pek hoş bir karşılaştırma olmasa da genel itibariyle bu durum bize bir ipucu veriyor. İyi bir anneyseniz muhtemelen iyi bir komşu olmanızı bekleriz. Alış verişte hile yapmıyorsanız, torpillerden medet ummuyor olmalısınız. Ev işlerinde titizseniz sokağı da temiz tutmanızı bekleriz. İşte çocuklarınıza iyi bir ebeveyn olmak için, kendinizle ilişkiniz de iyi olmalı. Yani merkez her halükarda insan ise, bu kitabı önce kendiniz için okuyabilirsiniz. Yazar bu minvalde “Benim için çocuk eğitiminin sağlaması, başkalarıyla kurduğumuz değil, kendimizle kurduğumuz ilişkiyle şekillenen bir mesele” (s.107) derken, başka bir yerde de “Saygılı çocuklar için saygın, sözümüzü dinleyen çocuklar için sözü dinlenir, güven duygusu gelişmiş çocuklar için güvenilir biri olmayı anlıyorum ben bu sözden.” (s.105) ifadelerini kullanıyor.

Kitap rahat dili ve akıcı üslubu sayesinde belki bir günde okunabilir olsa da muhtemelen hazmetmek için daha uzun bir süreye ihtiyaç duyacaksınız. Çünkü sizi düşünmeye, kendi hayatınızda yansımasını bulduğunuz anıları yeniden okumaya, kim olduğunuzu kritik etmeye yönlendiren bir eser bu. Durarak, düşünerek, ara ara geçmişin acı-tatlı hatıralarına dalarak okuyacağınızı tahmin ediyorum.

Kitabın bir kısmını seyahat esnasında, seferi iken okumak nasip oldu. O süreçte kitabın da aslında bir yolculuk hissine sahip olduğunu düşündüğümü ilettim Tuğba Akbey İnan’a. O da zaten yazdıklarının, seminerlerinde anlattıklarının kendi yolculuğu olduğunu söylüyor. Sırası gelmişken bir konuya değinip hemen kitabın iç sayfalarına yoğunlaşacağım. Tuğba Akbey İnan, çok okuyan (kitap, insan, hayat), araştıran bir insan. Bu okumalar esnasında öğrendiği yeni şeyleri çok rahatlıkla “şundan öğrendiğim”, “şu kişiden dinlediğim”, vs. diye kaynak belirterek kullanmaktan gocunmuyor. Kopyala yapıştır uzmanların çoğaldığı ve maalesef –birkaç anlamda- çok sattığı günümüzde bu hakşinas tavrı için ona teşekkürüm kayıtlara geçsin isterim.

İyi çocuk için önce iyi veli olmalıyız

Tuğba Akbey İnan’ın kitabının temel düşüncesinin, çocuğun temiz bir fıtrat ile elimize geldiği ve bizim onu “eğitmek, terbiye etmek” adına yapacağımız ilk şeyin bu fıtratı korumak olduğu söylenebilir. Ayrıca çocuk eğitimi üzerine mesai harcayan her aklıselim kişinin varacağı nokta olan “iyi çocuk için önce iyi veli olmalıyız” düsturuna da sahip çıkan bir kitap. Dolayısıyla kitap boyunca hakikaten “çocuk, annenin sırrıdır” cümlesinde ifade bulan mana gereği, “çocuklarda ortaya çıkan yanım ne, onlarla ilişkim bana ne söylüyor” şeklinde bir bakış açısıyla okumaya devam ediyorsunuz. Çocuklar mı yaramaz, ben mi sabırsızım? Siz çocuklar kısmına patronu, zevcinizi, komşunuzu, akrabanızı koyun. Dediğim gibi kitap sadece çocukla aranızdaki iletişimi değil, sizin kendinizle ve hayatla kurduğunuz bağları da sorgulattığı, fark ettirdiği için, çocuklar (hayat) hakkında şikayet edebileceğiniz her konuda bir de aynayı kendinize tutmanızı sağlıyor.

Kendi acılarını çocuğuna aktarma

Çünkü ben sorgulayan, bunları biz söylediğimiz için değil iradesiyle yapmak isteyen bir çocuğum olsun istiyorum en çok. Biz söylediğimiz, biz yanında olduğumuz için değil “iradeli” olduğu için “hayır” diyebilsin istiyorum. (S.96) Yazarın da bu satırlarda vurguladığı gibi kitapta çoğumuzun unuttuğu bir gerçek de sizi bileklerinizden tutuveriyor: Hey, karşındaki de bir insan! Yaşı küçük o kadar! Farkında olarak ya da olmayarak, çocukları sadece tehdit ve korku ile “söz tutan” bireyler haline getiriyoruz maalesef. İşte bunun müsebbibi kabuk tutmuş bazı yaralar belki de, bize çocukluğumuzdan hatıra kalan.Çocuklar Anneleri Büyütür kitabı, işte o yaraları da sakladığımız yerden çıkartıyor gibi geldi bana. Fark et, kabul et ve gerekeni yap. Bunun acısını başka bir çocuğa daha aktarma.

İnsanın, sadece çocuk yetiştirirken değil, hayat boyu bazı zor seçimler yapması gerekebiliyor. Bu tür kritik durumlarda insanın kararının alt yapısı, geçmiş tecrübeleri ve en çok da hayata bakış açısını belirleyen değerleri, prensipleri oluyor. Şimdi belki çocuklarını okullara gönderen birçok anne zamanında inandığı değerler ile okumak gibi önemli bir idealin arasında seçim yapmak zorunda bırakıldı. Yazarımız da o kritik süreçle karşı karşıya kalanlardan. “Hayatın Alternatifleri” bölümünde bu süreçten bahsediyor kısaca. Ve çocuk yetiştirirken de, kendimizi inşa ederken de edindiğimiz algıların ne kadar önemli olduğundan dem vuruyor. O süreçte yıkılan ile yılmayan insanlar/değerler arasındaki fark belki de bu algılarda yatıyordur, kim bilir… Yazarın ifadesiyle, sıralamasını yaptığımız dünyanın içinde, önüne çıkan en küçük bir engeli başarısızlık kabul edip kötü tablolarla çıkmalım çocuklarımızın karşısına… Ve onlara sunduğumuz dünyanın içindeki mutluluk ve huzur algısını dünya telaşlarına yüklememeyi yaşayarak öğretelim. (s.147)

Siz en iyisi -hazır mevsime uygun iyi indirimler, kampanyalar da varken- kitabı edinin derim.

Tuğba Akbey İnan, Çocuklar Anneleri Büyütür, Profil Yayınları



Rabia Gülcan Kardaş


 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz